Danıştay Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında yaralanmasının akabinde gazi sayılan ve tazminat ödenen kişinin, palavra ihbarla geri alınan haklarının mahkemece geri verilmemesi nedeniyle kanun faydasına bozma isteminde bulundu.
Başsavcılıkça hazırlanan “kanun faydasına bozma istemli düşünce”ye nazaran, Kızılcahamam’da öğretmen olarak görev yapan davacı, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü sırasında darbecilere karşı gelmek üzere çıktığı bir tankın üzerinden düşerek belinden yaralandı. Yaralanması nedeniyle de davacıya İçişleri Bakanlığı Nakdi Tazminat Komisyonunca 13 bin 289 lira tazminat ödendi.
“Görev yaptığı okuldaki atölyede geçirdiği kaza sonucu yaralandığı” ileri sürülerek CİMER’e yapılan müracaat sonucu davacıya ödenen tazminat yasal faiziyle geri alındı, davacı hakkında da “dolandırıcılık” suçlamasıyla dava açıldı.
Söz konusu davadan beraat eden davacı, kendisi hakkında palavra beyanla ihbarda bulunan şahsa “iftira” suçlamasıyla dava açtı. İhbarcı, atılı hatadan 1 yıl 8 ay mahpus cezasına çarptırıldı.
Yeniden yargılama talebi reddedildi
Davacı, “dolandırıcılık” kabahatinden beraat etmesi, hakkındaki iftiracının mahkumiyetine karar verilmesi sonrası, darbe teşebbüsüne karşı geldiği sırada yaralandığına ait yeni manzaralar elde etti. Mahkemeye başvuran davacı, “gazi” sayılması ismine yine yargılama yapılmasını talep etti.
Yerel mahkeme, davanın reddine karar verdi. Davacının yaptığı istinaf başvurusu da Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesince reddedildi ve karar katılaştı.
Bunun üzerine davacı, katılaşan kararın kanun faydasına bozulması istemiyle kararı temyiz etti ve Danıştay Başsavcılığına başvurdu.
Kararın kanun faydasına bozulması istendi
Başsavcılık, başvuruyu yerinde buldu ve davanın kabulüne karar verilmesi istikametinde “kanun faydasına bozma istemli düşüncesini” hazırlayarak Danıştay 12. Dairesine gönderdi.
Kanun faydasına bozma isteminde, davanın reddi kararından sonra davacının olay günü tanktan düştükten sonra çekilen imajları dava belgesine sunarak yine yargılama talebinde bulunduğu, imgelerde, davacının belini tutarak yanındaki arkadaşına “Morarma var mı?” biçiminde soru yönelttiğinin sabit olduğu tabir edildi.
Davacı hakkındaki ihbarın “dayanaksız” olduğunun ortaya çıktığına işaret edilen fikirde, “zorlayıcı sebepler münasebetiyle elde edilemeyen bir evrakın kararın verilmesinden sonra ele geçirildiği”, bunun yargılamanın tekrar yapılmasını gerekli kıldığı kaydedildi.
Yerel mahkeme ile istinaf tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği, bunun hukuka ters olduğu belirtilen bozma isteminde, “Nakdi tazminat ödenmesi gereken davacıya, darbe teşebbüsü gecesinde geçirmiş olduğu yaralanmasına ait rapora dayanılarak ödenen nakdi tazminatın iptalini ve ödenen tazminatın geri istenilmesini gerektiren tüzel bir desteğin kalmadığı sonucuna varılmış, bu prestijle dava konusu süreçte hukuka uyarlık görülmemiştir.” sözleri yer aldı.
Kanun faydasına bozma kararları, mutlaklaşan kararı değiştirmiyor lakin yargılama sürecindeki hukuka tersliğin tespiti manasını taşıyor.
About The Author
More Stories
Ankara elektrik kesintisi! 18-19 Temmuz Ankara’da elektrik kesintisi ne vakit bitecek, elektrikler ne vakit gelecek?
Ankara’da Sağanak Yağmur Sele Neden Oldu
Ankara’da Sağanak Yağış Sele Neden Oldu, Araçlar Hasar Gördü